8 Nisan 2017 Cumartesi

GÜÇLÜ KADININ GÜÇSÜZ ANNELİĞİ


 
   Anne olmak için ne kadar acımasız olabilirsiniz? Soru garip geldi değil mi? "Anne olmak için acımasız olunur mu? Aksine daha çok şefkatli olunur!" içinizden geçen cümleler bunlar olmalı.

   Çok,çok sevdiğim bir o kadar da güçlü bulduğum iki çalışan anne ile iş ortaklığı yapıyorum. Hayata bakışları,zekaları,iş bitiricilikleri ve pek çok konuda onlara hayranlık duyuyorum. Neredeyse tek başlarına koca koca sorumluluklar alıp kurtlar sofrasında başarı ile yol alıyorlar. Her ikisinin de gözlerinden sakındıkları iki kızı var. Bu iki çocuğa ben de bayılıyorum. Son derece naif,kalpleri masum,güler yüzlü iki çocuk. Çocuk diyorum ama biri 18 diğeri de 24 yaşında.Anneler bu kızların gözlerine baktıklarında emin olun onları bebek halleri ile görüyorlar. Zarar görmemeleri için üzerlerine titriyorlar. Ve çocuklar da buna bağlı olarak annelerinin pamuk kanatları arasında hayatın tırmalayan ve acıtan taraflarından izole anne aşkı ile büyüyorlar.
   Evvelki gün bu iki kadınla sohbet ederken "Siz çok kötü annesiniz,sakın bana çocuklarınızın iyiliğini düşündüğünüzden bahsetmeyin" demiştim. Şaşırdılar ama kalbimi bildikleri için beni bozmadılar. Güçlü annelerin çoğunda gördüğüm handikaptır bu 'iyilik'le zarar vermek.Sebepleri üzerine pek çok şey anlatabilirim.Yeri gelir bu sebepleri de yazarım belki.
   Bugün 24 yaşında olan kız, annesini aradı,komşularının evinde yüksek şiddette kavga varmış. Telefon kapandıktan sonra anne bebeği için telaşlanır ses tonunda "Canım yavrum,şimdi ağlıyodur,hiç gelemez böyle şeylere" dedi. İşi bırakıp kızının yanında olmak istedi.
   Mücadele içinde hayat süren kadınlar o savaşta öylesine yaralar alır ki asla sevdiklerine üzerlerindeki kan bulaşsın istemezler. O yüzden sevdiklerini sakınır ve korurlar.Bu belki büyük bir fedakarlıktır. Ama size şunu söyliyeyim anne/baba olmak daha büyük fedakarlıklar ister.Evvelki gün dostlarıma söylediklerim şunlardı ki,bugün konunun altı çizilmiş oldu;"Bu çocukları bu kadar koruyarak zarar veriyorsunuz.Ne zaman başımıza ne geleceğini bilemeyiz. Şu kapıdan çıktığımızda bir arabanın bize çarpmayacağını,şu anda kalp krizi geçirmeyeceğimizi bilemeyiz.O yüzden çocuklarımızı tek başlarına kaldıklarında ayakta durabilir hale getirdiysek iyi anneyizdir.Miras olarak iyi baba,iyi amca,iyi teyze,iyi hala,dayı bırakmak,iyi maddiyat bırakmak yetmez.Hayat için duygusal ve mental dayanıklılık bırakabilmek gerekir. Hiç kimsesiz kalsa bile çocuk, "ben ondan eminim" diyebilmek gerekir.Bir çiçeği su ile büyütürüz ama yine suyun fazlası ile de öldürürüz."
   Annelere önerim: çocuklarınızı anneliğiniz ile boğmayın. Madem ki dünyaya getirmişsiniz onları bırakın yaşasınlar,kendileri olarak yaşasınlar,düşerek,kalkarak büyüsünler. İzin verin dünya ile temas etsinler.
 









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder