4 Kasım 2017 Cumartesi

Adanın Atları


   Atlara üzülüyorum. Dünyanın insanların tekelinde olmadığının bilincinde olan biri olarak fazlasıyla üzülüyorum. Ama her zaman üstüne basa basa anlattığım dilime pelesenk olan söylemim var ya, bizler hiçbir zaman doğru adrese tepki vermiyoruz. En akıllımızdan en aptalımıza,en naziğimizden en cahilimize kadar akım neredeyse tepkimiz de o adreste oluyor. 
   "Adanın atları ölüyor o zaman ata binme atlar kurtulsun". Hayatımda gördüğüm en şaşkın adresli tepkilerden biri de bu işte. Çünkü ilkel,çünkü aslında çözüm değil,çünkü etraflıca düşünülmemiş,çünkü medeniyetten uzak.
   Bütün söylediklerim tuhaf değil mi? Nasıl olur?
   Baylar,bayanlar çözümsel tepki "Atlara binme atlar kurtulsun" olmaz,olamaz. Çünkü medeniyet dediğin şey sanatından bilimine belli bir kapital temeli üzerine kurulmuş inşadır. Burada sorun olan şey atların ölmesi değil neden ve nasıl öldüğüdür. Ama dediğim gibi bizler her zaman yanlış adreslere saldırıda bulunduğumuz için sorunun merkezine gitmiyoruz. Ülke prestiji için tek bir aileye akıl almaz ödenekler harcayabiliyor ama tarihi anlatımı olan bir resim için ödenek aklımıza gelmiyor. Burada faytoncunun geliri ile atı doyurma gideri arasında dengesizlik mi var? Bu adamlar vergi indiriminden vs. mi faydalanmalı,belediyenin-devletin faytonculara destek ödeneği mi olmalı. Bu faytoncuların atları aç bırakması gelir gider tablosundaki dengesizlikten mi,kötü niyetten mi? Yabancı memleketleri gezenler anlatır, "Gittiğimiz yerde tarihi binadan başka hiçbir şey yoktu. Yüz yıllık evlerini satıyolar başka bir şeyleri yok...vs.." Tarih para kazandıran bir şeydir. İlgi gösterirsen,bakarsan. Tarih bir kültürdür ve kültür gelir getiren bir şeydir. Eğer sen bu fayton kültürünü" Ada'yı bok kokutan taşımacılık" dışına çıkartmazsan ölen sadece atlar da olmaz.
   Ben bu yazıyı atları öldürmeye devam edelim diye yazmıyorum. Ben yanlış adreslerde çözüm aramayı bırakın artık diye yazıyorum. Tarih denen şey sadece çeşme,bakraç değildir,hareket eden tarih vardır unutmayın diye yazıyorum. "Atlara binmeyin" kampanyası kadar "Atları hakkıyla hukukuyla yaşatmaya mecbur edelim" kampanyaları da kurgulayalım diye yazıyorum.
Ben bu yazıyı AZ düşünmeyi bırakalım artık, ÇOK-ÇOKLU düşünmeyi öğrenelim tavsiyesi için yazıyorum,atlar bahane